- uzmanlaşmış
- specialized (adj.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
başdanışman — is. Genellikle cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklarda görevlendirilen, alanlarında uzmanlaşmış, tanınmış ve ehliyetli kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyabet uzmanı — is., tıp Şeker hastalığı alanında uzmanlaşmış hekim, diyabetolog … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski kurt — sf., du 1) Mesleğinde uzmanlaşmış olan (kimse) 2) Bir işin hileli yanlarını bilen ve kolay aldatılmayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabalacı — 1. is., din b. Kabala (I) konusunda uzmanlaşmış kimse, kabala ile uğraşan kişi 2. is. Kabala (II) iş yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kardiyolog — is., ğu, tıp, Fr. cardiologue Kalp hastalıklarında uzmanlaşmış hekim … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühendis — is., Ar. muhendis İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elekronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal… … Çağatay Osmanlı Sözlük
petrokimyacı — is. Petrokimya dalında uzmanlaşmış kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
stilist — is., Fr. styliste 1) Bir modaevinde yeni ürünlerin oluşumunu ve yaratılmasını sağlayan kimse 2) Giyim eşyası alanında uzmanlaşmış moda desinatörü … Çağatay Osmanlı Sözlük